İktisadı Düşünmek Ve Yaşamak

İktisat bilimi insan hayatını daha iyi ve verimli sürdürmesi için yapılan çalışmaları içermesi gerekir.iktisadi düşüncelerden bu yüzden her zaman iktisatçılar için önemli olmuştur.iktisadi yaşam ne demek ilk önce bunu anlamamız gerekir.iktisat bilimi ; kıt kaynakların insanların sınırsız ihtiyaçlarına bölüştürülmesine iktisat diyoruz.insan bu tanımda olduğu gibi tabiatı gereği bir takım ihtiyatlara sahiptir.bu ihtiyaçlar da sınırsız yani bu ihtiyaçların giderilmesi sonucu insan tamamen memnun kalmaz.ama kıt kaynaklar bu sınırsız ihtiyaçlarımızı karşılamasında yetersiz kalmaktadır.iktisadi yaşam görüldüğü üzere insanın kendi doğasından gelen sınırsız ihtiyacını karşılamak için kıt kaynaklara nasıl bölüştürmesi gerektiğini bilir.yani her ne kadar iktisat bilimini bir tarihi olsa da ilk insanla bile iktisat vardı ve ilk insanda bir iktisatçıydı.dolayısıyla iktisadi düşenceler de ilk insanla başlar günümüze kadar gelmektedir.iktisat biliminde asla göz ardı edilmeyecek şey o dönem için geçerli olan iktisadi düşünce şimdi zamanla arasında çok büyük uçumlar bulunacağıdır.Çünkü o zamanda geçekleşen iktisadi faaliyetler farklı olabilir.örnek vermek gerekirse iktisat da bilim olma özelliğini ilk kazandıran Adam smith o dönemde klasik görüşün kurucularından olmuştur.bu görüş ve düşünceler Keynes ‘e kadar sorunsuz ve doğru olarak gitti.sizinde bildiğiniz gibi Keynes 1929 burhanında durumların klasiklerin düşündükleri gibi gitmediğini bir doktor gibi ölmek üzere olan ekonomiyi dimdik ayağa kaldırmayı başarmıştır.ama babadan kalma adam smith görüş ve düşüncelerle değil kendi görüş ve düşünceleriyle iktisada yön vermiştir.

BÜTÇEDEKİ SON GELİŞMELER

 Bütçe gelirlerinin ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 artarak, 28,1 milyar lira olmuştur. bütçe giderlerinin ise yüzde 17,1 oranında artarak, 26,3 milyar liraya olmuştur. Ocak ayında bütçe fazlasının ise yüzde 73,1 oranında artarak, 1,7 milyar liraya çıktı. 1989 yılından bu yana sadece, 2006, 2011 ve 2012 yıllarında  ocak aylarında bütçe fazlası  verilmiştir. Bu yıl ocak ayında verilen  bütçe fazlası,  ocak ayı itibariyle rekor bir rakamdır. faiz dışı fazlanın önemli bir gösterge olmuştur.2011 ocak ayında yaklaşık 4,8 milyar lira olan faiz dışı fazlanın, bu yılın ocak ayında 7,1 milyar liraya düzeyinde olmuştur. Faiz dışı fazlanın geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48,3 arttı, bütçe gelirlerinin de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,5 arttı ve 28,1 milyar lira düzeyine ulaştı. 2012 yılı  ocak ayında vergi gelirlerinin, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18,7 arttı ve 23,5 milyar lira olarak belirlendi. Faiz hariç bütçe giderlerinin ise yüzde 12,1 oranında artarak, 21 milyar lira olarak gerçekledi.  Diğer bir taraftan kira geliri beyan eden mükellef sayısının 2010 yılı sonu itibariyle 827 bin 829 olduğunu, beyan edilen gelirlerin toplamının ise 12 milyar 855 milyon 634 bin 596 liraya ulaştı.Gayrimenkul sayısının ise 1 milyon 919 bin 18 olduğunu ve bu rakamın 1 milyon 513 bin 968'inin mesken, 393 bin 398 tanesinin iş yeri, ayrıca diğer adı verilen 11 bin 565 gayrimenkulün de bulunmaktadır.

İthalat ve ihracat

Ekonomimizin en büyük sıkıntılarından biri olan cari açığın anlamamıza yardımcı olcak veriler:2011'de 240,8 milyar dolar ithalat yapıldı. 2011 de Türkiye'nin ithalatının 173,1 milyar dolarlık bölümünün yüzde 71,9'u (enerji dahil) ara malları, 37,3 milyar dolarlık bölümünün yüzde 15,5'inin yatırım malları, 29,7 milyar dolarlık kısmın yüzde 12,3'ünün tüketim mallarından meydana geldi.  en çok ithalat yapılan ilk 10 ülkeyi Rusya, Almanya, Çin, ABD, İtalya, İran, Fransa, Hindistan, Güney Kore ve İspanya olarak sıralayarak, bu 10 ülkenin toplam ithalat içindeki payının ise 138,9 milyar dolarla, yüzde 58 düzeyindedir2011 yılında 65 bin 323 firmanın ithalat yapmaktadır''Bunların 32 bin 793'ü 100 bin dolar ve altında ithalat yapmış olup, bunların gerçekleştirdiği toplam ithalat değeri ise sadece 864 milyon dolardır. Yani ithalatçılarımızın yarısı, toplam ithalatımızın sadece binde 4'ünü gerçekleştirdi.  sadece 59 firmamız, 500 milyon doların üstünde ithalat yaptı ve bunların gerçekleştirdiği toplam ithalat değeri ise 96,7 milyar dolar oldu. Yani, ithalatımızın yüzde 40'ını, sadece 59 firmamızın ithalatları oluşturdu. Bu 59 firmanın ikisi kamuya, kalan 57'si ülkemizin en büyük özel sanayi firmasına ait. 2010 yılı ile 2011 yılı kıyaslandığında ise, 100 bin doların altında ithalat yapan gruptaki toplam ithalat sadece yüzde 7 oranında artarken, 500 milyon doların üzerinde ithalat yapan gruptaki toplam ithalat artışı yüzde 53 düzeyinde oldu.''geçen yıl Türkiye'ye 14,3 milyon cep telefonu geldiğini ve bunlara 1 milyar 744 milyon dolar ödendi her 100 dolarlık ithalatın 42 dolarının, hammadde açısından Türkiye'de üretimi hiç olmayan ya da çok az olan ürünlerden, diğer 42 dolarının da üretimi yetersiz olan ara ve nihai ürünlerden oluşmaktadır, Türkiye'de yeteri kadar üretilebildiği halde ithal edilen malların toplamın yüzde 16'sını oluşturduğunu belirtti. '465 milyon dolar değerinde buzdolabı ve soğutucu, 172 milyon dolar değerinde çamaşır makinesi ithal ettik. Bu ithalatı, beyaz eşya sektöründe Avrupa'da yüzde 20'ye yakın paya sahip Türkiyeyapıyor.  2011'de 871 milyon dolarlık ayakkabı ithal ettik 2011'de 194 milyon dolarlık halı, 123 milyon dolar değerinde cam bardak ve eşya, 43 milyon dolar şemsiye, 65 milyon dolarlık ayna, 254 milyon dolarlık gömlek, 74 milyon dolarlık sabun, 95 milyon dolarlık çarşaf ve perde gibi mefruşat ürünü, 578 milyon dolarlık mobilya, 400 milyon dolar civarında lamba ve aydınlatma aracı, 461 milyon dolar deri bavul, kemer ve giyim ürünü ithal ettik.''2011 yılı sonu itibariyle Türk sanayinin imalatının ithalata bağımlılık oranı yüzde 43'dür''Türkiye'nin 2011'de ithalatının yüzde 29,8 yükseldiğini, bu artış hızının ihracat artış hızından (yüzde 18,5) yüksektir ithalat bağımlılık oranının gübre üretiminde yüzde 72, demir-çelik sektöründe yüzde 69, kimyasallarda yüzde 56, motorlu kara taşıtlarında yüzde 51, tekstilde yüzde 43, beyaz eşya ve tüketici elektroniğinde yüzde 40, gemi ve tekne imalatında yüzde 34, mücevherat ve değerli taş sektöründe yüzde 29, demiryolu araçlarında yüzde 27, metal eşyada yüzde 27, makinede yüzde 25, hazır giyimde yüzde 19, mobilyada yüzde 11 dir. 2011 yılındaki 210,4 milyar dolarlık ara ve yatırım malı ithalatının yalnızca yüzde 28'lik (58.2 milyar Dolar) kısmı yani dörtte biri ihracata giderken, bu ithalatın yüzde 72'lik  pay yurt içi tüketime gitti.  Türk sanayisi, 2011 yılında ihracatta kullandığı 58,2 milyar dolarlık ara ve yatırım malı karşılığında 135 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirmiştir.  77 milyar dolarlık cari açığın yanında, hizmet ihracatının 39 milyar dolarla, taşımacılık gelirlerinin 11 milyar dolarla, turizm gelirlerinin 23 milyar dolarla, sigorta gelirlerinin 868 milyon dolardır.

ocak ayı ekonomik gelişmeler

ocak ayında ihracat, 2011 yılının aynı ayına kıyasla yüzde yüzde 10 artışla 10 milyar 554 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. . Ocak ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 609 milyon dolar ile otomotiv endüstrisi sektörümüz yaparken, kimyevi maddeler sektörümüz 1 milyar 309 milyon dolar ile ikinci sırada, çelik sektörümüz ise 1 milyar 256 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı. Tarım sektörlerimiz ocak ayında 1 milyar 520 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 14,4 pay alırken, 8 milyar 757 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sanayi sektörlerimizin payı yüzde 83 oldu. Madencilik ürünleri sektörümüz ise ocak ayında 276 milyon dolar ile toplam ihracattan yüzde 2,6 pay aldı. Ocak ayında en fazla ihracat artışını yüzde 223 ile mücevher sektörümüz, yüzde 33 ile tütün sektörümüz ve yüzde 32 ile halı sektörümüz yakaladı. ocak ayında 2 yeni ihracatçı sektörün rakamlarını açıklamaya başladıklarına da değinerek, ''Yeni sektörlerimizden iklimlendirme sanayisi sektörümüzün ihracatı ocak ayında yüzde 7 artarken, savunma sanayisi ihracatımız yüzde 19,6 arttı'' dedi. Aylık ihracat yüzde 6 artışla 12.5 milyar dolara yükseldi. İthalat geçen yılın 20.6 milyar dolar düzeyinde kaldı. Dış ticaret açığı 600 milyon dolar azaldı; 8.1 milyar dolara geriledi. 2011’de ihracat yüzde 18,5 artarak 135 milyar dolara ulaştı.ithalat % 30 artarak 241 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı Yılı 106 milyar dolar ile bitirdi. 12 aylık toplamda rekor ekimin: 107 milyar dolar. Yani yıllık bazda dış ticaret açığı yavaş da olsa küçülmeye başladı. Geçen yılı çift haneli bitiren enflasyon, 2012’ye de aynı şekilde başlangıç yaptı. Ocak ayında tüketici fiyatları (TÜFE) yüzde 0.56, üretici fiyatları yüzde 0.38 arttı. Ocak sonu itibariyle yıllık enflasyon TÜFE’de yüzde 10.61, ÜFE’de yüzde 11.13 oldu. Yıllık enflasyon TÜFE’de kasım 2008’den beri en yüksek düzeyi gördü.

iktisatla ilk gün

Her iktisatçının biliği birşeye başlamak istiyorum.İktisatın tanımıyla... iktisat;kıt kaynakların insanların sınırsız ihtiyaçlarına bölüştürülmesine iktisat diyoruz.Şimdi bu tanımdan yola çıkarsak kıt kaynaklar neye göre kıt neye göre kıt değil...İnsanların sınırsız ihtiyaçları neye göre sınırsız insanların ihtiyaçları sınırsız mıdır? bir iktsatçının önce bu soruları sormalı ve bunlara cevap verebilmelidir...iktisat öyle bir bilimdir ki bir uygulamanın aynı sonuçlarını vermesini bekleyemeyiz çünkü insan işin içine giriyorsa artık sosyal bir bilim olmuş demektir iktsatta olduğu gibi......

bir iktisadiyat blogudur :)

iktsatla ilgili herşey burda olcak yakında